DEVAM: 32- Kişinin
Savaşta Yaptıklarıyla Gururlanması
2. Sehl b.
el-Hanzaliyye
- - (-)
13240 (1)- Kays b. Bişr
et-Tağlibi anlatıyor: Ebu'd- Derda'nın yakın arkadaşı olan babam bana şöyle
anlattı: Şam'da Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan
ve kendisine İbnu'l-Hanzaliyye denilen bir adam vardı. O, yalnız bir kimseydi.
İnsanlar arasına fazla karışmazdı. O genelde (nafile) namaz kılardı. Namazını
bitirdiği zaman ailesinin yanına varıncaya kadar tesbih eder ve tekbir
getirirdi. Bir gün biz Ebu'd-Derda'nın yanında iken bize uğradı. Ebu'd-Derda
ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle"
dedi. Bunun üzerine İbn Hanzaliyye şöyle anlattı:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bir askeri birlik göndermişti. Savaştan dönünce bu askeri
birliğe katılanlardan biri gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
bulunduğu mecliste oturdu ve yanındaki kişiye: "Düşmanla karşılaştığımız
zaman bizi bir görseydin! Filan kimse düşmana saldırıp: "Al bakalım, ben
Gifari bir yiğidim" diyerek mızrağını sapladı. Onun bu sözü hakkında
görüşün nedir?" dedi. O da: "Bu kişinin sevabı bu sözünden dolayı yok
olmuştur" cevabını verdi. Başka bir kimse adamın dediğini işitince: "Ben
bunda bir sakınca görmüyorum" dedi ve bu konuda Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kendilerini işitinceye kadar münakaşa ettiler. Bunun üzerine
Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sübhanallah! Bu şekilde kişinin
övülmesinde ve sevap almasında bir sakınca yoktur'' buyurdu.
Ebu'd-Derda'nın bu sözle
sevinç duyduğunu gördüm. Ona doğru başını kaldırarak: "Sen bunu
Resulullah'tan mı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittin?" demeye başladı.
İbnu'l-Hanzaliyye de: "Evet" karşılığını verdi. Ebu'd-Derda bu soruyu
ona o kadar çok sordu ki (kendi kendime): "Dizleri üzerine çöküp
kalacak" dedim.
İbnu'l-Hanzaliyye yine
bir gün bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana
zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye
şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cihad için ata masraf
edip ona bakan kimse, devamlı olarak kapanma}lan eli ile sadaka veren kimse
gibidir'' buyurdu.
Sonra bir başka gün yine
bize uğradı ve Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı
olmayacak bir söz söyle" dedi. İbnu'l-Hanzaliyye: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hureym el-Esedi ne iyi bir adamdır. Ama keşke
uzun saçları ve uzun izarı olmasa}ldı'' buyurdu" dedi. Bu
sözler Hureym'e
yetişince bir ustura alıp saçlarını kulak seviyesine kadar kesti ve izarını
inciklerinin yarısına kadar kısalttı. Sonra Muaviye'nin yanına girdim. Yanında
saçları kulaklarının üzerinde, izarı da inciklerinin ortasında olan yaşlı
birinin olduğunu gördüm. Onun kim olduğunu sorduğunıda: "Bu kişi Hureym
el-Esedi'dir" dediler.
Bir gün yine
İbnu'l-Hanzaliyye bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve
sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine
İbnu'l-Hanzaliyye: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Sizler
kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Bineklerinizi ve gi}lsilerinizi düzgün
kılınız. Muhakkak ki Allah çirkinliği ve kötü sözlü olma}lı sevmez''
buyurduğunu işittim" dedi.
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(4089) rivayet etti.
13241 (2)- Kays b. Bişr
et-Tağlibi -Şam'da Ebu'd- Derda’nın yakın arkadaşı olan- babasından bildiriyor:
Şamıda Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan ve
kendisine İbnu'l-Hanzaliyye denilen bir adam vardı. O, yalnız bir kimseydi.
İnsanlar arasına fazla karışmazdı. O genelde (nafile) namaz kılardı. Namazını
bitirdiği zaman ailesinin yanına varıncaya kadar tesbih, tehlil eder ve tekbir
getirirdi. Bir gün biz Ebu'd-Derda'nın yanında iken bize uğradı. Ebu'd-Derda
ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle"
dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bizi bir askeri birlik ile göndermişti.
Savaştan geri
döndüğümüzde bu askeri birliğe katılanlardan biri gelip Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu mecliste oturdu ve: "Ey Filan! Düşmanla
karşılaştığımız zaman bizi bir görseydin! Filan kimse düşmana saldırıp:
"Al bakalım, ben Gifarı bir yiğidim" diyerek mızrağını sapladı. Onun
bu sözü hakkında görüşün nedir?" dedi. O da: "Bu kişinin sevabının
mutlaka yok olduğu
görüşündeyim" cevabını verdi. Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendilerini işitinceye kadar münakaşa ettiler. Bunun üzerine Allah
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır! övülür ve ecrini alır'' buyurdu.
Ebud'-Derda bu söze çok sevindi. Hatta neredeyse dizlerinin üzerine
sıçrayacaktı. Birkaç defa ona: "Sen bunu Resulullah'tan mı (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) işittin?" diye sorunca, İbnu'l-Hanzaliyye de:
"Evet" karşılığını verdi.
İbnu'l-Hanzaliyye yine
bir gün bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana
zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye
şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hureym el-Esedi ne
iyi bir adamdır. Ama keşke uzun saçlarını ve izarını kısaltsa'' buyurdu"
dedi. Bu sözler Hureym'e ulaşınca bir ustura alıp saçlarını kısaltıp ve izarını
inciklerinin yarısına kadar kaldırdı.
Daha sonra Muaviye'nin
yanına girdim. Yanında divanın üzerinde saçları kulaklarının üzerinde, izarı da
inciklerinin ortasında olan yaşlı birinin olduğunu gördüm. Onun kim olduğunu
sorduğumda: "Bu kişi Hureym elEsedi'dir" dediler.
Sonra bir başka gün yine
bize uğradı ve Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı
olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Sizler kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz.
Bineklerinizi ve giysilerinizi düzgün kılınız ki insandaki bir ben gibi
olasınız. Muhakkak ki Allah çirkinliği ve kötü sözlü olmayı sevmez''
buyurduğunu işittim" dedi.
[Sahih]