MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

CİHAD

<< 1841 >>

DEVAM: 32- Kişinin Savaşta Yaptıklarıyla Gururlanması

 

2. Sehl b. el-Hanzaliyye

 

- - (-)

13240 (1)- Kays b. Bişr et-Tağlibi anlatıyor: Ebu'd- Derda'nın yakın arkadaşı olan babam bana şöyle anlattı: Şam'da Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan ve kendisine İbnu'l-Hanzaliyye denilen bir adam vardı. O, yalnız bir kimseydi. İnsanlar arasına fazla karışmazdı. O genelde (nafile) namaz kılardı. Namazını bitirdiği zaman ailesinin yanına varıncaya kadar tesbih eder ve tekbir getirirdi. Bir gün biz Ebu'd-Derda'nın yanında iken bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbn Hanzaliyye şöyle anlattı:

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir askeri birlik göndermişti. Savaştan dönünce bu askeri birliğe katılanlardan biri gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu mecliste oturdu ve yanındaki kişiye: "Düşmanla karşılaştığımız zaman bizi bir görseydin! Filan kimse düşmana saldırıp: "Al bakalım, ben Gifari bir yiğidim" diyerek mızrağını sapladı. Onun bu sözü hakkında görüşün nedir?" dedi. O da: "Bu kişinin sevabı bu sözünden dolayı yok olmuştur" cevabını verdi. Başka bir kimse adamın dediğini işitince: "Ben bunda bir sakınca görmüyorum" dedi ve bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerini işitinceye kadar münakaşa ettiler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sübhanallah! Bu şekilde kişinin övülmesinde ve sevap almasında bir sakınca yoktur'' buyurdu.

Ebu'd-Derda'nın bu sözle sevinç duyduğunu gördüm. Ona doğru başını kaldırarak: "Sen bunu Resulullah'tan mı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittin?" demeye başladı. İbnu'l-Hanzaliyye de: "Evet" karşılığını verdi. Ebu'd-Derda bu soruyu ona o kadar çok sordu ki (kendi kendime): "Dizleri üzerine çöküp kalacak" dedim.

İbnu'l-Hanzaliyye yine bir gün bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Cihad için ata masraf edip ona bakan kimse, devamlı olarak kapanma}lan eli ile sadaka veren kimse gibidir'' buyurdu.

Sonra bir başka gün yine bize uğradı ve Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. İbnu'l-Hanzaliyye: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hureym el-Esedi ne iyi bir adamdır. Ama keşke uzun saçları ve uzun izarı olmasa}ldı'' buyurdu" dedi. Bu

sözler Hureym'e yetişince bir ustura alıp saçlarını kulak seviyesine kadar kesti ve izarını inciklerinin yarısına kadar kısalttı. Sonra Muaviye'nin yanına girdim. Yanında saçları kulaklarının üzerinde, izarı da inciklerinin ortasında olan yaşlı birinin olduğunu gördüm. Onun kim olduğunu sorduğunıda: "Bu kişi Hureym el-Esedi'dir" dediler.

Bir gün yine İbnu'l-Hanzaliyye bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Sizler kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Bineklerinizi ve gi}lsilerinizi düzgün kılınız. Muhakkak ki Allah çirkinliği ve kötü sözlü olma}lı sevmez'' buyurduğunu işittim" dedi.

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4089) rivayet etti.

 

 

 

13241 (2)- Kays b. Bişr et-Tağlibi -Şam'da Ebu'd- Derda’nın yakın arkadaşı olan- babasından bildiriyor: Şamıda Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından olan ve kendisine İbnu'l-Hanzaliyye denilen bir adam vardı. O, yalnız bir kimseydi. İnsanlar arasına fazla karışmazdı. O genelde (nafile) namaz kılardı. Namazını bitirdiği zaman ailesinin yanına varıncaya kadar tesbih, tehlil eder ve tekbir getirirdi. Bir gün biz Ebu'd-Derda'nın yanında iken bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizi bir askeri birlik ile göndermişti.

Savaştan geri döndüğümüzde bu askeri birliğe katılanlardan biri gelip Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bulunduğu mecliste oturdu ve: "Ey Filan! Düşmanla karşılaştığımız zaman bizi bir görseydin! Filan kimse düşmana saldırıp: "Al bakalım, ben Gifarı bir yiğidim" diyerek mızrağını sapladı. Onun bu sözü hakkında görüşün nedir?" dedi. O da: "Bu kişinin sevabının

mutlaka yok olduğu görüşündeyim" cevabını verdi. Bu konuda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendilerini işitinceye kadar münakaşa ettiler. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hayır! övülür ve ecrini alır'' buyurdu. Ebud'-Derda bu söze çok sevindi. Hatta neredeyse dizlerinin üzerine sıçrayacaktı. Birkaç defa ona: "Sen bunu Resulullah'tan mı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittin?" diye sorunca, İbnu'l-Hanzaliyye de: "Evet" karşılığını verdi.

İbnu'l-Hanzaliyye yine bir gün bize uğradı. Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye şöyle dedi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hureym el-Esedi ne iyi bir adamdır. Ama keşke uzun saçlarını ve izarını kısaltsa'' buyurdu" dedi. Bu sözler Hureym'e ulaşınca bir ustura alıp saçlarını kısaltıp ve izarını inciklerinin yarısına kadar kaldırdı.

Daha sonra Muaviye'nin yanına girdim. Yanında divanın üzerinde saçları kulaklarının üzerinde, izarı da inciklerinin ortasında olan yaşlı birinin olduğunu gördüm. Onun kim olduğunu sorduğumda: "Bu kişi Hureym elEsedi'dir" dediler.

Sonra bir başka gün yine bize uğradı ve Ebu'd-Derda ona: "Bize fayda sağlayacak ve sana zararı olmayacak bir söz söyle" dedi. Bunun üzerine İbnu'l-Hanzaliyye: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''Sizler kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Bineklerinizi ve giysilerinizi düzgün kılınız ki insandaki bir ben gibi olasınız. Muhakkak ki Allah çirkinliği ve kötü sözlü olmayı sevmez'' buyurduğunu işittim" dedi.

 

[Sahih]